1998 yılı sonbaharı. İlköğretim ikinci sınıf öğrencisiyim. Ülke olarak Barış Manço’nun vefatının yasını tutmamıza henüz üç buçuk ay var. Sokaklarda, caddelerde, çarşı esnafında ve resmî kurum binalarında, Türk Bayrağı gibi fazla görmeye başladığım ve yavaş yavaş gözümün alışmaya başladığı bir logo; üzerinde kocaman 75, altında ise “TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN YETMİŞBEŞ YILI” yazılı. Hatta annem de okul formamın üzerine takmam için bu logolu rozet bile hediye etti bana. Bu logo kadar o günlerden aklımda bir şey daha kalmış. Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar tarafından yazılmış, Cemal Reşit Rey tarafından 1933 yılında bestelenmiş olmasına rağmen, 1997 yılında Kenan Doğulu’nun yaptığı dokunuşla tekrardan bizlere sunulan “Onuncu Yıl Marşı”.
Özel televizyon kanallarının kurulmasıyla beraber, endüstriyel müziğin ve müzik kanallarının hayatımıza girmeye başladığı doksanlı yıllarda, popüler sanatçılar için düşündüğümüzde; Cumhuriyetimizi, Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü niteleyen ve milli birlik ve beraberlik duygumuzun tavan yapmasını hedefleyen müzik çalışmaları, günümüze göre hissedilir farkla fazlaydı. “Masmavi gözleri bize gülüyor…” diye milli bayram sabahlarına bizi uyandıran, 1995 yılı yapımı Çelik’in “Atam” şarkısı; aynı zamanda Barış Manço’nun çocukları Doğukan ve Batıkan ile rol aldığı “Kayaların Oğlu” şarkısının klibinden sonra, Anıtkabir’in yer aldığı ikinci kliptir. “Işığa doğru” şarkısı ile Atatürk’ümüze hitaben “Onu görmeye muhtaç oldu cehalet…” diyen dönemin efsane müzik grubu Ayna ise, bu şarkının klibi içerisinde, turne görüntülerinin olduğu bir sahnede, konser için gittikleri şehrin girişindeki “Şırnak” yazılı tabelanın önünde verdikleri röportaj görüntülerini paylaşırken, adeta terör nedeniyle o yıllarda farklı algı yaratılmış bölgeye dair birlik beraberlik mesajı veriyordu. Bir sene sonra ise Ayna; yayınladıkları “Şarkılar Türküler” albümü içerisinde yer alan, kendi tarzıyla düzenlediği “Hoş Gelişler Ola” ile de milli duygularımızı bir kez daha pekiştiriyordu. “Tüm yoların sonunda, damarımda kanımda, kalbimin ortasında Türkiye!!!” sözleriyle bir başka coşkuyu bizlere yaşatan GMG grubunu ise, Rus eseri “Katyuşa”yı Türkçe sözler ile “Türkiye” adıyla düzenleyen Destan grubu takip etti. Tozlu raflardan gün yüzüne bir kez daha çıkardığımız “Bir başkadır benim memleketim” şarkısı da 1999 Marmara Depreminin ardından, halkımıza moral kazandırmak için üzerine düşen görevi başarıyla yerine getirdi.
Kısıtlı da olsa; “MFÖ – Türk’üz Türkü Çağırırız”, “Haluk Levent – İzmir Marşı” gibi çalışmalar, son yıllarda bu nitelikte karşılaştığımız müziklerden bazıları. Cumhuriyetimizin 100. yılını yaşadığımız günümüzde ise art arda; “Fazıl Say – 100. Yıl Marşı”, “Erol Evgin – 100 Yılda Yüz Akıyla”, “Soner Arıca – Cumhuriyet Marşı (100. Yıl)”, “Candan Erçetin – İzmir Marşı” gibi çalışmalar yayınlandı. Radyolarımızda, müzik kanallarımızda ve dijital müzik platformlarında, çeyrek asır önceki coşkuyu tekrar yaşanması dileğiyle…
JAN EREN : “EREN İLE MÜZİK YORUMLARI”